5 Nisan 2010 Pazartesi

once:)


iki gün önce bu çok güzel filmi izledim ve takdir etmesini çok seven biri olarak da buradan belirtmek istedim...
"once" adlı bu çok güzel hikayeli ve kurgulu film bi irlanda filmi. irlandanın çok ünlü bi rock grubunun yıldızı olan "Glen Hansard" adlı güzel abi ve o zaman 18 yaşında olan bu kız çocuğu performanslarınında seslerinin olduğu kadar başarılı olduğunu gösterdi bu filmde.
aslında ben filmi daha başlar başlamaz çok sevdim. ben zaten yemekleri, mekanları, filmleri ve müzikleri ilk an hemen ya çok severim, ya nefret ederim. ve bu iki güçlü duygu beni hiç yanıltmaz bu başlıklarda... zaten filmin müziğini filmden önce duymuş ve çok sevmiş olduğumdan(bkz."canım şimdilerde hep bu şarkıyı çekiyor" başlıklı yazıda ki şarkı) güzel bi filmle karşılaşmaya hazırdım. ayrıca filmde ki bütün şarkılarda birbirinden güzel, onu da bilahire belirtmeliyim. ben en çok kızın çocukla ilk karşılaştıklarında çocuğun söylediği şarkıyı ve kızın pil aldıktan sonra dönerken söylediğişarkıyı çokk beğendim...
kurgusu ve oyuncuların rollerine sadakati çok başarılıydı. zaten ikiside esasen müzisyenler ve filmde en çok hakkını oyunculuktan daha iyi verdikleri müzikle sergelemişler. aslında müzikler o kadar iyi ki film sanki klip olsun diye çekilmiş gibi geldi biran...
bu filmde bi sürü eksikde çarptı gözüme ama onların hepsini kapatacak bi samimiyeti vardı filmin. yine tutunamayanlar ve ben olunca konu, aslında onları sevmeme çokta şaşırmamak gerekiyor haliyle:)
kızın tasmasından tuttuğu bi köpeği peşisıra gezdirmesi gibi hortumundan çekerek süpürgesini tüm gün taşıması çok sevimliydi. çocuğun otobüsde ki tüm sorulara şarkıyla karşılık verip sonra cozutmasında da çok dozunda bi güzellik vardı. kızın piyano çaldığı anda çocuğun çok şaşırması ve etkilenmesi, akabinde de kızı o an kabullenmesini diz çöküp onunla aynı hizaya geldiği bi planla anlatmak da çok yerinde bi karardı... (bunlar benim yorumlarım tabi:)
aşk ve tutku da vardı, ama öyle ikisi arasında varmıydı yokmuydu çok belli de edemedi kendini. sanki bunu yaşama lüksü yoktu kızın, ve adamında böyle bi maceraya yeterince cesareti yoktu. zaten 4-5 ortak gün geçirdiler birlikte, ama hayatlarına önemli imzalar atarak ayrıldılar birbirlerinden...
filmde dikkatimi birde ikisininde isimlerinin hiçbir zaman zikredilmemesi çekti. sonra oyuncuların ismi akarken onları tanımlayan isimler yerine kız/erkek diye adlarıldıklarını gördüm. ama "isim koymayalım bu karakterlere" dememişlerdi de, sanki lüzum olmamıştı gibi doğal ve güzel bi his bıraktı bende...
bide tüm yazılar aktıktan sonra filmin ismi olan "once" şarkısı sabırlılar için ortaya çıkıyor, buda bi sabırlıdan tüyo olsun size...

ne diyim başka bilmiyorum, ben bu filmi çok sevdim. sizde izleyin bu güzel filmi bence.
ve birde güzel şeyler umut edin! ben gecenin bu saatinde hala herşeyin daha iyi olabileceğini umut ediyorum mesela, siz de deneyin:)

2 yorum:

hasan dedi ki...

sevgili prenses,
sen dedin ben hemen gittim dün gece bu filmi izledim. ki çook iyi yaptım çok güzel bir filmdi:) bende en çok -say it to me now şarkısını beğendim:))))

beni rahatta dinleyin! dedi ki...

şimdi daha bi tanışmış olduk:)
filmi beğenmene sevindim, "say it to me now" şarkısı listemde repeat'li zaten benim, böyle sürekli bağırmalı şarkılar dinliyorum şimdilerde! bide hep bağırmalı şarkı çekince canım "the memory remains"i dinliyorum bak o da iyi geliyor:)