12 Nisan 2010 Pazartesi

ve işte böyle biz, artık biz olmayacağız...

yorucu zamanlar geçiriyorum, en çok yoğrulmaktan yoruluyorum...
çok kafa yorup, kafa yorduklarımla yoğruluyorum...
acilen bi yerlerden mutluluk bulmalıyım, yoksa yokolacakmış gibi hissediyorum kendimi...
yaşamı artık zerre kadar anlamlı bulmuyorum...
yaşamı artık zerre kadar güzel bulmuyorum...
yaşamı artık zerre kadar barınılası bulmuyorum...
yaşamı artık zerre kadar mümkün bulmuyorum...
yaşamı artık zerre kadar yaşanılası bulmuyorum...
kendimi uzun zamandır güvenli bulduğum bi kalıbın içerisinde saklamaktan güçten düşürmüşüm, ona çok sinirleniyorum...
çok şeye sinirleniyorum ama sonra yorgunum diye sesim çıkmıyor...
egosuna yenik bi adamın ağzından çıkan sözlere çok içerliyorum...
"geleceğimiz için o kadar da umutlanma" diyen bi adama böyle söyleyebildiği için kırılıyorum...
beni eskiden çok seven ama beni şimdi çok güçten düşüren bi adama direniyor(d)um...
kendimi bu noktaya getirdiğim için en çok yine kendime kızıyorum...
var olan umudumda artık yok...
ve artık direnmekten vazgeçiyorum......


ben bu şarkıyı çok seviyorum. henüz "siz" dediği, varlığı bile belki de belli olmayan bi adamla yaşanacak ilişkinin iskeletini anlatan ve buna rağmen bunları yaşamalıyız diyen üzücü/doğru/acı bi şarkı...

5 yorum:

BelGarath dedi ki...

Bazen değişir insanlar, değişir duygular ama değişmez bazı şeyler...

Güneş hep güneştir mesela. Bazen yakar, bazen ısıtmaz bile, gece adı altında gider uzaklara ama bir süreliğine. Gelir sonra geri ve Güneş'tir yine...

beni rahatta dinleyin! dedi ki...

insanlar ve duygular değişince geriye değişmeyen pek bişey kalmıyor sanırım...
ama insan bilemiyor neyin son olduğunu, hazırlık yapılamıyor ve hep beklemekten başka bişey kalmıyor geriye...

*bu demek değil ayrılık, bu demek değil herşey bitti, bu demek değil güneş yok artık, buluta girdi...
diye çok eski ama çok güzel bi gündoğarken şarkısı geldi aklıma, senin güneşsiz kaldığın gecelerin için...

hasan dedi ki...

hıms,
ben şimdi mevzuyu çok anlayamadım:) ama seni bi sıkıntı içerisinde kendini çaresiz hissederken bulmak üzücü.
hele sana bunu bi adamın yaptığını öğrenmek can sıkıcı...
en iyisi ben sadık bi takipçin olarak senden istek konu yapıyım:) mesela sen benim için "boyu babasından uzun ama babasının kucağına oturmayı isteyen bi çocuğun dramı" diye bi konu yaz, olur mu? belki biraz bulutlar dağılır, güzel yüzün güler:))

beni rahatta dinleyin! dedi ki...

:) buda dramatik bi konu bence yine de, yada ben öyleyim ya herşey bana dramatik geliyor...
haklısın biraz fazla özelleştirdim blogu. aklım şu sıralar pek iyi şeylerle yoğrulmuyor olsa da, bi dahakine daha az özel/daha çok keyifli bi yazı yazmaya çalışıcam en sadık takipçim, söz...

hasan dedi ki...

olurmu öyle şey prensesim burası senin alanın canın ne istiyorsa onu yaz, ben hepsini okurum. seni böyle mutsuz görünce üzüldüm ben sadece:)