1 Şubat 2010 Pazartesi

kalbim kaybolmuş bir gemi hiç kimse bulsun istemem...

şu sıralar hayatta bıraktığım tek iz kanepenin minderinde ki çöküntü... elimde kumanda, üzerimde battaniye pek az kalkıyorum ordan ve su almak için kalkıp geri döndüğümde elimde bardakla o ize bi süre bakıverdim. her yer gayet derli topluyken kanepenin epeydir mudavimi olduğum minderi, yastığı karmaşık ve yorgun ruh halimin izini taşır gibiydi. birden yok olsam birileri düzeltene kadar bırakacağım iz bu kadardı işte. üzdü bu beni haliyle...
neyse, "günışığı temizleme şirketi" diye bi film işaretlemiştim o başlamak üzere, bende yerimi alıyım, yine susayana kadar kalıyım hatta öyle...

2 yorum:

özlem dedi ki...

neyin var yine bugünlerde senin ya, iyice karamsar oldun son günlerde. yapma böyle nolur!

beni rahatta dinleyin! dedi ki...

benim derdim bana yeter, yanlız gelen yanlız gider...
yok yok şarkının devamını getirdim sadece:)
*karamsarlığa ise çok takılmamak lazım, evrimin yolu ordan geçiyor nihayetinde...